İZMİR / PARİS – GIVERNY – HONFLEUR – ETRETAT – DEAUVILLE – TROUVILLE – ARROMANHES – ST.MICHEL – ST.MALO – DINAN – CHATEAUX VILLANDRY – TOURS – CHATEAUX CHENONCEAU – AMBOISE – PARİS / İZMİR

Taylan KIRIKKANAT / Driver Guide ile 7 kişilik bir tur

Giverny’de Claude Monet’in dünyası ve bahçeleri, Hornfleur limanında Calvados şarapları, Normandiya Çıkartması, kayalıklara kurulmuş inanılmaz bir şato Mont St. Michel ve med cezir, korsan yatağı St Malo, Dinan sokakları, Villandry şatosunda Jerome Bonapart’ın yatak odası, Loire vadisinin incisi Chenonceau şatosunda aşk hikayeleri ve Rönesans’ın büyük dahisi Leonardo da Vinci’nin son yıllarını geçirdiği Amboise şatosu ile kabrinin bulunduğu Saint Hubert şapeli ve Paris’te bir gün!

TUR PROGRAMI

14 Mayıs 2024, Salı: İZMİR – PARİS – GIVERNY – HONFLEUR
Sabah saat 09.00‘da İzmir Adnan Menderes Hava limanında dış hatlarda buluşuyoruz. Sun Express hava yolları ile saat 11.30 ’da Paris’e uçuş. Saat 14.20’de Paris’teyiz. Paris’te bizi bekleyen aracımız ile hemen Giverny’e gidiyoruz. Yemek molası vermeden Mone bahçelerine yetişmek istiyoruz. Giverny’de geçirdiğimiz süre içinde bu güzel beldenin Camille Corot, Eugene Boudin, Monet, Gustave Courbet, Raoul Dufy, Seurat gibi unutulmaz ressamlara nasıl ilham verdiğini hissetmek güç olmuyor. Nilüfer tabloları ile gayet iyi bildiğimiz Claude Monet’in evini ve kendi tasarladığı muhteşem bahçeleri geziyoruz. Ardından Honfleur’e gidiyor ve bu güzel tarihi şehri yürüyerek geziyoruz. Tarihi limanda bulunan birçok restoran ve cafede Normandiya’nın taze deniz ürünlerini, Calvados şarapları eşliğinde tatmaya değer… Tur bitiminde otele giriş yapıyoruz. Bundan sonrası oda dağılımı ve dinlenme…

15 Mayıs 2024, Çarşamba : HONFLEUR – DEAUVILLE – TRAUVILLE – ETRETAT – HONFLEUR
Sabah kahvaltı sonrası gezimize mütevazı bir balıkçı köyü iken çakıl taşlı plajlarının güzelliği, muhteşem falezleriyle ünlü şirin bir kasabaya dönüşen Etretat ile başlıyoruz. Etretat yolculuğumuz esnasında Seinne nehrinin hemen girişinde bulunan Normandiya köprüsünden geçerken, Fransa’nın önemli limanı olan Le Havre’ı görme fırsatımız oluyor. Etretat’a varışımız ile beraber, Etretat’ın doğal güzelliğini deneyimlemek, muhteşem falez manzarasını seyretmek için kayalıklara yorucu olmayan bir yürüyüş yapıyoruz. Normandiya gezimizde belki de en fazla fotoğraflanacak yer olan Etretat gezimiz sonrası ‘Normandiya sahillerinin kraliçesi’ lakabını fazlasıyla hak eden Paris’in Riviera’sı, Deauville. Şehir merkezinde Norman, Art Nouveau ve Baroque tarzında çok özenilerek inşa edilmiş evler, sahile indiğimizde sonu görünmeyen deniz ve kumsal, Deauville sahilinin harika atmosferi sizi bekliyor. Deauville’in hemen yanı başında daha mütevazi popüler tatil beldesi Trouville. Burada vereceğimiz zaman esnasında, ünlü balık pazarında Normandiya’ya özgü bir çok deniz ürününü kendiniz seçerek tadabilir, isterseniz sahil şeridi boyunca bir birinden renkli kafelerde günün yorgunluğunu atabilirsiniz. Honfleur’a dönüş yolumuzu Normandiya kıyılarından muhteşem manzaralar ve birbirinden güzel Norman köyleri içerisinden geçerek yapıyoruz. Akşam yemeği serbest, arzu edenler şehir merkezinde bulunan otelimizden 5 dakikalık yürüyüş ile tarihi limanda ki restoranlardan Normandiya lezzetlerini deneyimleyebilir. Geceleme otelimizde.

16 Mayıs 2024, Perşembe: HONFLEUR – ARROMANHES – BAYEAUX – ST.MICHEL – ST.MALO
Sabah kahvaltısından sonra “Normandiya Çıkarması”nın yapay limanı olan Arromanches’e hareket ediyoruz. Tepede bulunan panoramik noktadan manzarayı serettikten sonra Arromanches kasabasında serbest zaman veriyoruz. Burada bulunan küçük restoranlarda fish&chips denemenizi öneririz. Arromanches sonrası kısa bir yolculuğun ardından Bayeaux şehrine geçiyoruz. Bu tarihi şehirde ilk olarak ünlü Bayeaux dokumasını göreceğiz. 70 mt uzunluğundaki bu halı kanaviçe tekniği ile yapılmış olup, tahmini olarak 1276 yılında yapıldığı sanılmaktadır. Rehberimiz size halının hikayesini anlattıktan sonra Bayeeaux şehrinin sembolü katedral ve değirmen gördükten sonra UNESCO Dünya Kültür Mirası olan Mont St. Michel’e hareket ediyoruz.

Körfezin ortasındaki kayalık bir ada üzerinde kurulu ve Ortaçağ’dan beri bir hac yeri olan Mont St. Michel, med-cezir olayının en iyi gözlemlenebildiği yerlerden biridir. Ada’ya özel otobüsler ile geçtikten sonra daracık eski sokaklarda yürüyerek geziyoruz. Benedikten Manastırını dışarıdan görüyoruz.

Vereceğimiz serbest zamanda dükkanları gezebilir veya omletleriyle ünlü cafelerden birinde vakit geçirebilirsiniz. St.Michel sonrası sahilden Le Vivier Sur Mer üzerinden, St.Malo’ya gidiyoruz. Bir zamanların korsan yatağı olan ve etrafı surlar ile çevrili tarihi şehirde biraz gezdikten sonra otelimize geçiyoruz.

17 Mayıs 2024, Cuma: ST.MALO – DINAN – CHATEAUX VILLANDRY – TOURS
Sabah kahvaltısı sonrası yarım saatlik bir yolculukla Bröton kasabası Dinan’a gidiyoruz. Sıra dışı bir coğrafya içindeki Dinan aynı zamanda kerpiç ve ahşap evleriyle ünlüdür. Bu güzel kasabada rehberimiz ile beraber yapacağımız yürüyüş esnasında ünlü Jerzual sokağı, St.Sauveur bazilikası ve İngiliz bahçesini görüp, buradan aşağı limanın muhteşem manzarasını fotoğraflıyoruz. Şehirde vereceğimiz kahve molası ardından Loire bölgesine hareket ediyoruz. Fransa’nın arka bahçesi olarak tanımlanan Loire vadisinde yüzerce şato bulunmakta. İlk ziyaret edeceğimiz şato Villandry olacak. 1906 yılında Joachim Carvallo tarafından satın alınan Villandry şatosu günümüzde 2 aynı aile tarafından özel olarak işletiliyor. Burada Napoleon Bonapart’ın kardeşi Jerome Bonapart’ın yatak odası, mutfak ve yemek salonu görülmeye değer. Şato aynı zamanda Aslan yürekli Richard ve Fransa kralı Philippe Auguste arasında yapılan anlaşmanında yapıldığı yer. Loire vadisinde en güzel bahçe düzenine sahip Şatonun bahçelerini gezdikten sonra, Tours şehrine hareket ve otele yerleşme.

18 Mayıs 2024, Cumartesi : TOURS – CHATEAUX CHENONCEAU – AMBOISE
Otelde alacağımız kahvaltının ardından Loire vadisinin incisi olarak kabul edilen ve UNESCO Kültür Mirası listesinde korunan Chenonceau şatosunu görmeye gidiyoruz. Cher nehri üzerindekibu şato aynı zamanda Hanımlar Şatosu olarak biliniyor. 11.yy’da bir kale olarak inşaatına başlanır, 1547 yılında I.François’in ölümüyle II.Henry’e geçer. II.Henry şatoyu sevgilisi Diane de Poitiers’e armağan eder. Sonra nehrin karşı tarafına inşa edilen bir köprü ile bir anlamda av şatosuna dönüşür. II.Henry’nin ölümünden sonra karısı Catherine De Medicis bu şatoda Poitiers’in izlerini silmek için köprünün üzerine inşa edilen ilave bina ile bugünkü görünümüne kavuşur. Mobilyaları, mutfakları ve bahçeleri ile gerçekten göz alıcı olan bu şatoyu geziyoruz…

Şatodan ayrılınca yarım saatlik bir yolculukla Amboise şehrine geçiyoruz. Amboise şatosu, yüksek bir tepeye inşa edilmiş ve yıllarca şehrin savunması için kullanılmış. Ama bu şatonun en büyük önemi bir Rönesans dâhisi olan Leonardo Da Vinci’den gelir. 1516 yılında I.François, 1516 Yılında Leonardo Da Vinci’yi baş ressam ve mühendis olarak davet eder ve Da Vinci öldüğü 1519 yılına kadar Chateau-du-Clos-Luce’de yaşar. Burada sanatçının yatak odasını ve atölyesi görmek, Lenoardo da Vinci adlı parkı ve Leonardo’s Garden isimli bahçesinde gezmek son derece etkileyicidir. Mezarı da şatonun bahçesindeki harika bir Gotik yapı olan Saint Hubert şapelindedir…

19 Mayıs 2023, Salı: PARİS / İZMİR
Otelde sabah erkenden kahvaltımızı yaptıktan sonra Paris’e hareket ediyoruz.Direk havalimanına gidiyoruz.
Bagaj, bilet ve gümrük işlemlerinden sonra SunExpress tarifeli seferi ile (saat 14.20 uçuşu ile) İzmir’e uçuyoruz