Dereler, gözeler ve efsanelerle dolu bir dünya...
29 Nisan – 02 Mayıs 2026, Çarşamba - Cumartesi
Uçakla: İzmir >> Malatya – Diyarbakır >> İzmir
İZMİR >> MALATYA – ARAPGİR – ONAR KÖYÜ – KEMALİYE – APÇAĞA – TAŞYOL- TUNCELİ / MUNZUR VADİSİ – GÖZELER- PÜLÜMÜR VADİSİ – SALÖRDEK YAYLASI- CEM EVİ-TUNCELİ MÜZESİ – MADEN- DİYARBAKIR >> İZMİR
Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası: Unesco Kültür Mirası [1985]
Kemaliye Tarihi Kenti (Erzincan) Unesco Kültür Mirası Geçici listesinde [2021]
Tunceli, Munzur Vadisi ve İnanılmaz güzellikte bir coğrafya, farklı kültürlerin kesişme noktası…
Unesco Dünya Mirası listesindeki Sivas Divriği Camii ve tarihsel mirasları ile Sivas…
Kemaliye ise gerçek bir cennet! Coşkun bir doğa, bereket ocağı, bir lezzet diyarı…
Sadece Taşyol’dan geçmek bile ömre bedel bir deneyim…
29 Nisan 2026, Çarşamba: İZMİR >> MALATYA – ONAR KÖYÜ – ARAPGİR – DİVRİĞİ ULU CAMİİ
Sabah en geç saat 04.30‘da İzmir Adnan Menderes Havalimanı İç Hatlar Terminalinde, SunExpress kontuarı önünde buluşarak saat 06.10’da Malatya’ya uçuyoruz. Uçağımız inince, Elazığ üzerinden Onar Köyü’ne gidiyoruz. Yol boyunca bölge kültürü ve beylikler dönemi hakkında sohbet ediyoruz.
Anadolu’nun en eski Cemevi olan “BÜYÜK OCAK CEMEVİ’ Onar Köyündedir. 1224 yılında Selçuklu Sultanı Alaaddin’in Malatya Emiri’nden aldığı “Zaviye Vakıf Belgesi” ile Şeyh Hasan Onar tarafından kurulduğu, Pir Sultan Abdal’ın da konuk edildiği söylenir. Cemevinde 200 yıllık bir Kuran-ı Kerim muhafaza edilmektedir. Cemevi 7 kat göğü temsil eden mingi sistemiyle yapılmış. Kare planlı yapının duvarları penceresiz. Direklerle desteklenen kirişlerin üzerine oturtulmuş ilkel bir Selçuklu evini andırır. Mimari ve simgesel biçimini bozmaksızın, 8 yüzyıl boyunca “Cemevi” olarak, bugüne kadar yaşatılmış. Onar Köyü Cem evi UNESCO Dünya Mirası listesine girmeye aday…
Bu etkileyici ziyaret sonrası, köklü tarihiyle, çok değerli bir kültürel miras olan ARAPGİR’e gidiyoruz.
Güzel Arapgir; Akkoyunlular, İlhanlılar, Danişmendiler tarafından devlet merkezi olarak kullanılmış. Osmanlı döneminde kervanları ağırlamış, dokumalarını, yemişlerini uzak diyarlara göndermiş. Arapgir’de eski konakları görüyor, yerel müzeyi geziyoruz.
Öğle yemeği molası sonrasında yolculuğumuz Divriği’ye doğru devam ediyor. DİVRİĞİ ULU CAMİİ bu gezinin en önemli noktalarından biridir. İslam mimarisinin bu başyapıtını, UNESCO Dünya Mirası listesine Türkiye’den 2. Yer olarak giren bu muhteşem eseri, ziyaret ediyoruz. SİVAS; Divriği, Ulu Camii ve Darüşşifası başta olmak üzere, 52 tescilli anıtsal eser ve sayısı 119’a ulaşan tescilli sivil mimari örneği ile adeta bir “müze kent”. Bu muhteşem eser, Mengücek Beyliği döneminde inşa edilmiş. Evliya Çelebi 1243 yılında tamamlanan bu eseri anlatmaya sözlerin yetersiz kalacağını, yüzyıllar öncesinde şöyle ifade eder: “Methinde diller kısır, kalem kırıktır”…
Divriği Ulu Camii gezisi sonrasında Fırat – Karasu nehrinin nefis manzaraları eşliğinde Kemaliye’ye yolculuk yapıyoruz. Akşamüzeri KEMALİYE’deki otelimize ulaşıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Vadi Kemaliye Otel’de (4*)
30 Nisan 2016, Perşembe: KEMALİYE – APÇAĞA KÖYÜ – TAŞYOL – TUNCELİ
Sabah Kemaliye bizi tüm güzelliği ile karşılıyor. Derin bir vadi içinde sessiz ama kocaman akan Karasu Nehrinin yarattığı yeşillik ve bolluk, Osmanlı döneminden kalan eski Türk Evleri ve restore edilen güzelim konaklar, sokaklar, el sanatları, iğne oyaları, kapı tokmakları ile KEMALİYE…
Tarihsel süreçte İpek ve Kervan yolları üzerinde bulunan Kemaliye; kent dokusu, mimarisi ve özgün evleri ile UNESCO Kültür Mirası Geçici Listesindedir. Yapılaşmada doğayı temel unsur olarak gören bir anlayışla topografyaya oturan yerleşim, Fırat Nehri’nden itibaren yükselen üç ana sekiden oluşur. Fırat Nehri, kentsel mekân kurgusunu ve mimariyi etkilemiş; yerleşim birimleri bu etkiye göre oluşturulmuş ve tasarlanmış olduğu için Kemaliye çok özeldir
Belli bir yaş kuşağında olanların hatırlayacağı, Ahmet Kutsi Tecer’in şiirinden uyarlanan dizelere konu olan APÇAĞA köyüne gidiyoruz.
“Orda bir köy var, uzakta,
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de, tozmasak da,
O köy bizim köyümüzdür”
“O uzaktaki köy” de nostaljik fotoğraflar çekiyoruz. Sonra Kemaliye içindeki turumuza devam ediyoruz; Geleneksel evler, kapı tokmakları, su değirmeni, şairler caddesi… Evliya Çelebi Kemaliye’den “Meyvelerle dolu, bağ bahçe bir kasaba” diye bahseder Seyahatnamesi’nde. Kemaliye, kısa adı ÇEKÜL olan, Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı’nın “7 Bölge- 7 Kent” projesi kapsamındadır. Günümüzde raftingden dağcılığa her türlü doğa sporunun yapılabildiği, okuma yazma oranı Türkiye ortalamasından yüksek olan Kemaliye, özgün bir kentsel peyzaj sergiliyor.
Kemaliye turumuzda farklı dut türlerinin kurusunu, pekmezini, reçelini, çamfıstığı ile karışmış yerel helvaları (lök) görüyor, tadına bakıyor, geleneksel bir imalathaneyi geziyoruz. Doğrusu, Fırat’ın saklı cenneti Kemaliye’nin keşfedilmemiş güzellikleri her defasında bizi etkiliyor…
Öğle yemeği molasından sonra koruma altına alınması ve tanıtılması gerektiğine inandığımız TAŞYOL’dan geçiyoruz. Kemaliye’yi Divriği üzerinden Sivas’a bağlayan bu yolun ilk tasarımı 1880’lere uzanıyor. Yapımına ise 1940’larda, büyük ölçüde bölge insanlarının emeği ve kendi kaynakları ile başlanarak, 2000 yılında tamamlanıyor. Ferhat’ın dağları delmesi gibi dağları oyarak -tünel açarak yapılmış Taşyol… Emin olun, sadece bu tüneli, köprüyü ve yolu görmek için bile Kemaliye’ye gidilir. Eğer mümkün olursa (su yüksekliği müsaitse) Fırat’ın başlangıç kolu olan Karasu üzerinde bir tekne turu yapmak istiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Kemaliye’de…
01 Mayıs 2026, Cuma: TUNCELİ / OVACIK – MUNZUR VADİSİ – GÖZELER
Sabah kahvaltısından sonra, Kemaliye’den ayrılarak güzel bir yolculukla (3.5 saat) Tunceli’ye gidiyoruz.
1971 yılında milli park ilan edilen ve Türkiye’nin en önemli biyolojik çeşitlilik alanlarından biri olan MUNZUR VADİSİ MİLLİ PARKI’nı geziyoruz. 1971 yılında Milli Park olan “Munzur Vadisi Jeopark Alanı” nın UNESCO Küresel Jeoparak Ağı Listesine önerilmesi için çaba gösteriliyor. Rehberimizin anlatımıyla bu önemli flora ve fauna alanı hakkında bilgi alıyor, Milli Park içerisinde birkaç yerde küçük molalar veriyoruz. Dileyenler harika doğa fotoğrafları çekiyorlar. Halbori gözelerini görüyor, sonrasında Munzur Nehri’nin aktığı vadi boyunca ilerleyip Tunceli şehir merkezine 65 km uzakta bulunan OVACIK ilçesine ulaşıyoruz. Buradan da yörenin en kutsal mekanlarından biri de sayılan MUNZUR GÖZELERİ’ne doğru yol alıyoruz. Munzur Gözeleri aynı zamanda ilin en önemli su kaynağı. Munzur’un hikayesini öğreniyor, gözeleri görüyor ve Munzur’un kaynağına doğru hafif bir yürüyüş yapıyoruz. Gözelerden akan buz gibi Munzur suyundan doyasıya içiyoruz.
MUNZUR YAYLALARI da bu dönemde bir başkadır! İnanılmaz doğası, sayısız çiçeği, sarp ve ulu kayalıklarıyla muhteşem bir güzelliğe bürünür yaylalar. Meşe ormanları arasında boy veren titrek kavak ağaçlarının, yabani çınarların, meyve ağaçlarının ilkbahar coşkusunu seyretmek doyumsuzdur
Mayıs günleri AĞLAYAN GELİNLER/ TERS LALE zamanıdır… Koruma altında olan ters lale pek çok hikayeye konu olmuş efsanevi bir çiçektir. Hasan ve Hüseyin’in Kerbela’da katledilişlerinden dolayı, başka bir efsaneye göre ise Ferhat’la Şirin kavuşamaması nedeniyle Ters Lale’nin boynu bükük, rengi kırmızıdır. Bir başka söylenceye göre de Hazreti İsa’nın çarmıha gerildiği zaman Meryem Ana’nın gözyaşlarından akan damlalarla yetiştiğine inanılır… Ters lale’leri görebileceğimiz bir rotada (grubumuzun durumuna göre) bir yürüyüş yapacağız.
Akşamüzeri Tunceli Merkeze dönüyor, biraz serbest zaman veriyoruz. Akşam yemeğimizi Munzur kıyısındaki bir restoranda yedikten sonra otele dönüş ve dinlenme…
02 Mayıs 2026, Cumartesi: TUNCELİ – MADEN – DİYARBAKIR
Sabah kahvaltısı sonrasında Tunceli kent merkezinde 2020 Yılında açılan “TUNCELİ MÜZESİ”ni gezmek istiyoruz. Müzede Prehistorik dönemden bugüne insanlığın yaşam serüveninin, metinler, görseller, diaromalar ve canlandırmalar eşliğinde sergileniyor.
Yerel ürünler alabileceğiniz kısa bir alış-veriş molasından sonra Diyarbakır’a doğru yola çıkıyoruz. Tunceli’den ayrılmadan önce DÜLDÜL TEPESİ’ne çıkıyor ve Tunceli Coğrafyasını son bir defa yüksekten seyrediyoruz. Elazığ il sınırları içinde yer alan Maden İlçesinden geçiyoruz. Tarihin her döneminden zengin bakır kaynakları ile bilinen bu ilçemizdeki tarihi Hükümet Konağı ve evleri görülmeye değer.
Diyarbakır’a ulaştığımızda kenti gezmeye vaktimiz yok. Havalimanına gitmeden önce belki şehirde akşam yemeği yiyebiliriz. Saat 23.05 uçağı ile direkt İzmir’e uçuyoruz. 03 Mayıs’ın ilk saatlerinde, 01.00 civarında İzmir’e varmış oluyor ve hayatımızda iz bırakacak bir başka gezinin sonuna gelmiş olarak vedalaşıyoruz…
İki kişilik odada kişi başı: 30.600,-TL + Uçak bileti
Tek kişilik oda fiyat farkı: 6.000,- TL
GRUP UÇAK BİLETİ: ……….. TL (10 bilet alınmıştır)
İNDİRİM: Banka yolu ile yapılan ödemelerde kişi başı 2.000,-TL indirim uygulanır.
TAKSİT: İşbank, Vakıfbank ve World Kredi Kartlarına vade farkı alınmaksızın taksit yapılabilir.
TUR FİYATINA DAHİL OLAN HİZMETLER
Malatya’dan başlayıp Diyarbakır’da biten tur boyunca kişi sayısına uygun araçla ulaşım
2 Gece Kemaliye + 1 gece Tunceli’de olmak üzere (3) gece konaklama
Otellerde yapılan sabah kahvaltıları (4)
Kemaliye’de otelde alınacak olan (2) akşam yemeği
Profesyonel rehberlik
Tüm turlar
Taşyol’da minibüs ücretleri
Seyahat sigortası
FİYATA DAHİL OLMAYANLAR
İzmir >> Malatya – Diyarbakır >> İzmir (gidiş-dönüş) uçak biletleri
Öğle yemekleri (4)
Tunceli’de Munzur kıyısında restoranda alınacak akşam yemeği (01 Mayıs gecesi)
Eğer zaman müsait olur ve istenir ise, son gün Diyarbakır’da akşam yemeği
Yemeklerde alınan alkollü ve alkolsüz içecekler
Kemaliye’de koşullar (su seviyesi yeterliyse) müsait olursa yapılabilen tekne turu
Müze ve ören yeri giriş ücretleri
Kişisel alışverişler ve harcamaları
NOTLAR
Turlarımız tek araçla sınırlı olup, araç büyüklüğü katılımcı sayısına göre belirlenir
Rezervasyon tur ödemesi yapılınca kesinleşir
Ön rezervasyonlar 3 gün tutulur. Bir süre içinde ödenmeyen rezervasyonlar iptal edilir
Müze ve ören yeri girişleri için bir yıl geçerli olan MÜZEKART almanızı öneririz.
65 yaş üstü misafirlerimizin müze ve ören yeri girişleri ücretsizdir
Özel müzelerde Müze Kart geçerli değildir
Hava durumuna uygun giysiler ve rahat y ürüyebileceğiniz ayakkabılar getirmenizi önemle tavsiye ederiz
Dini mekanlar için yanınızda bir baş örtüsü bulundurmayı unutmayınız
Alerji veya kritik rahatsızlıklarınız var ise, kayıt sırasında acentemize bilgi veriniz
Acentemiz zorunlu durumlarda tur programında değişiklik yapabilir.
SİGORTA
1618 sayılı yasa gereği tüm katılımcılarımız sigortalıdır ve sigorta seyahat süresindeki ani (akut) rahatsızlanmaları kapsar. Kronik rahatsızlıklar ve salgınlar sigorta kapsamı dışındadır.
Acil rahatsızlıklarda sigorta geri ödemeleri tur ücreti ile orantılıdır.
Seyahat Sigortanızın geçerli olabilmesi için tur sözleşmesini okuyup imzalamanızı ve gerekli kimlik bilgilerini acentemize vermenizi rica ederiz
İPTAL KOŞULLARI
Tur çıkış tarihinden 30 gün öncesine kadar yapılan iptallerde kesintisiz geri ödeme yapılır.
Tur tarihine 30 günden daha kısa süre kaldığında, tur ücretinin iade edilmesi grup uçak bileti için yerinize katılımcı bulunması halinde mümkündür.
Herhangi bir nedenle daha sonra yapılan iptallerde veya tura gelinmediğinde sözleşme kuralları geçerlidir.
Acentemiz elde olmayan nedenlerle turu iptal etmek zorunda kalırsa ödemeler iade edilir.