Sonbaharda Sarı, Yeşil, Kırmızı Düşler…

ÇAMLIHEMŞİN (1) – MACAHEL (2) – ŞAVŞAT (2)
5 Gece – 6 Gün

Uçakla: İzmir >> Trabzon >> İzmir

İZMİR >TRABZON – SÜMELA MANASTIRI- ATATÜRK KÖŞKÜ – UZUNGÖL- RİZE – ÇAMLIHEMŞİN- ZİRKALE -AYDER YAYLASI- HOPA- BORÇKA / KARAGÖL- MACAHEL- CAMİLİ – İREMİT – ŞAVŞAT /KARAGÖL- VELİKÖY- TİBETİ KİLİSESİ – ARTVİN -TRABZON >> İZMİR

Ülkemizin tek biyosfer rezerv alanı: Camili-Macahel

Karadeniz’de lirik bir Citta Slow: Şavşat!

Doğu Karadeniz; Uçsuz bucaksız yeşilliklerin arasına serpiştirilmiş masmavi gölleri ve yaylaları, Türkiye’nin tek ‘subtropikal yağmur ve sis ormanları’, habitatları, eko sistemleri, 2500 çeşit bitki çeşidi, 250 kuş çeşidi, nadir yaban hayatı, alpin çayırları, buzul gölleri, buzulları, akarsuları, muhteşem milli parkları ve 3937 metrelik Kaçkar zirvesi ile, dünyanın korumada öncelikli 200 bölgesinden biri ilan edilmiştir.

TUR PROGRAMI:

04 Ekim 2024, Cuma: İZMİR >> TRABZON – SÜMELA MANASTIRI – AYASOFYA – UZUNGÖL – RİZE
Sabah saat 05.45‘de İzmir Adnan Menderes Hava Alanı İç Hatlar terminalinden Sun Express Havayolları ile Trabzon’a uçuyoruz. Saat 07.45‘de Trabzon’dayız. Ne dersiniz, önce bir sabah kahvaltısına gidelim mi? Kahvaltı sonrası TRABZON’da panoramik şehir turumuzu yapıyoruz. AYASOFYA Müzesi’ni geziyor, Trabzon’a özgü gümüş işleme sanatı örneği olan kazaziye (hasır bilezik) için serbest zaman veriyoruz. Soğuksu semtinde ATATÜRK KÖŞKÜ’nü görüyor ve SÜMELA MANASTIRI’na gitmek için Trabzon’dan ayrılıyoruz. Uzun süredir restorasyonda olan manastır artık ziyaret edilebiliyor. Ancak tüm bölümleri açık değil. Her yerini göremesek de konumu bile hayli etkileyici..

Öğle saatlerinde çok sıkışık olmayacağını düşünerek UZUNGÖL’e hareket ediyoruz. Uzungöl çok güzel fotoğraflar verir her zaman. Gezimizi tamamlayınca Rize’ye hareket ediyoruz. RİZE’nin olmazsa olmazı Botanik Bahçesinde çay molası sonrasında Çamlıhemşin’e doğru yola çıkıyoruz. Karadeniz öyküleriyle ilerliyor, Çayeli, Pazar derken Ardeşen’den FIRTINA VADİSİ’ne giriş yapıyoruz. Dereler, minik şelaleler, tarihi köprüler ve yeşilin her tonu içinde geziyoruz. Dileyen konuklarımız zipline yapıyorlar. Bu gece akşam yemeği ve konaklama ÇAMLIHEMŞİN’de

05 Ekim 2024, Cumartesi: ZİRKALE – POLOVİT ŞELALESİ – AYDER YAYLASI- HOPA- BORÇKA / KARAGÖL- MACAHEL
Sabah kahvaltı sonrasında ZİRKALE’ye kadar gidiyoruz. Daha sonra sizi gürül gürül akan suları ile POLOVİT Şelalesi’ne götürmek istiyoruz. Öğle saatlerinde AYDER’de olmayı planladık. Yolculuğa devamla, Fırtına Vadisi’nden çıkarak Karadeniz’le yeniden buluşuyoruz. HOPA’da kıyıdan ayrılarak ARTVİN yönüne dönüyoruz. Borçka üzerinden KARAGÖL’e gidiyoruz. Ülkemizin en güzel gölleri sıralamasında en önde yer alan Karagöl’de bol bol fotoğraf çekiyoruz. Göl etrafında yapacağımız yürüyüş sonrasında bizi Macahel bekliyor! Akşam yemeği ve konaklama MACAHEL’de.

06 Ekim 2024, Pazar: MACAHEL – İREMİT KÖYÜ – MARAL ŞELALESİ
Sabah gözlerimizi MACAHEL’de açmak bir rüya gibi. Keyifli bir kahvaltı sonrası, gün boyunca çevrenin keyfini çıkarıyoruz. Zengin flora çeşitliliği, anıt ağaçlar, derelerde oynaşan kırmızı pullu alabalıklar, Kafkas arılarının ürettiği saf bal… Anadolu’nun yegane YAĞMUR ORMANI bölgesi burası. Yıllık yağış 3200 mm. ve sürekli bağıl nemin egemenliği altında olan bir cennet. UNESCO’nun korunması zorunlu alanlardan biri olarak ilan ettiği bu bölge, tek kelime ile büyüleyici. 1921 yılında yapılan referandum sonucu Macahel halkını oluşturan 18 köyden 12’si Gürcistan, 6’sı Türkiye tarafında kalmayı tercih etmiş. CAMİLİ KÖYÜ tam Gürcistan sınırında yer alır. Bu sınır kapısı günümüzde halkın kullanımına açık değildir. Ancak eskiden yoğun kar yağışı ile yollar kapandığında önem kazanan, hikayelerle dolu bir sınır kapısı…

Çevrede kısa yürüyüşler yapıyor, sonra MARAL ŞELALESİ’ne gidiyoruz. Eskiden ulaşılması güç olan Maral Şelalesi’nin artık yakınlarına kadar araba ile gitme imkanı var. Karçal dağlarından gelen derelerin coşkusuyla çağlayan, 63 metre yüksekliğindeki Maral Şelalesi! Şelaleyi terastan seyredebileceğimiz gibi, isteyenler ile altına iniyoruz. Aşağı iniş oldukça dik ve dikkat gerekiyor. Çoğunlukla korkuluklu merdivenler olan inişte birbirimize yardım ediyoruz. Göze alabilenleri suya davet ediyoruz. Başka bir yerde deneyimleyemeyeceğiniz bu zevki kaçırmayın diyoruz.

Bugün Maçahel vadisinin Türkiye tarafında tespit edilmiş sekiz ahşap camiden ikisini görüyoruz;

İREMİT CAMİİ, güzel bir ahşap işçiliği ile kök boyaların buluştuğu küçük ama farklı bir cami. Üzeri sac ile kaplı şerefesiz bir minaresi var. Ahşap oyma tekniğinde yapılmış bitkisel ve geometrik motiflerin üzeri kırmızı, turkuaz, yeşil, mavi, siyah, beyaz ve pembe renklerle boyanmış. Rehberimizin aktaracağı bilgilerle yapıya hayranlığımız artıyor…

CAMİLİ KÖYÜ CAMİSİ veya HERTVİSİ CAMİSİ’nin ise 1819 yılından önce yapıldığı biliniyor.1955 yılında bir çığ sonucu yıkılınca, Arhavi’li ustalara tekrar inşa ettiriliyor. Restorasyon 2018 Yılında tamamlandı. Camili Köyü Camisi veya Hertvisi Camii, tasarım ve üslup bakımından, renkli iç mekân ve özgün motifler açısından hem Artvin bölgesindeki diğer ahşap camiler, hem de Gürcistan’ın Acara bölgesindeki camilerle ortak özelliklere sahip.
Öğle yemeği molasından sonra Macahel‘de serbest zaman diyoruz. Eğer grubumuz yürüyüş yapmak isterse keyifli rotalar planlıyoruz. Örneğin Efeler köyüne doğru suyun yatağını izlemek hoş olacaktır… Akşam yemeği ve konaklama yine Macahel’de .

07 Ekim 2024, Pazartesi: ÇURUPİRA- PAPART- MISIRLI – MEYDANCIK – ŞAVŞAT
Sabah kahvaltısından sonra otelimizden / pansiyonumuzdan ayrılarak köyler, dereler, ormanlar ve yaylalar arasında uzunca bir yolculuğa çıkıyoruz. Arada molalar veriyor, yürüyor, derelerde serinliyoruz…

MEYDANCIK Köyünde dinlenirken yöre insanlarının yaşanmışlıklarını ve hikayelerini dinliyoruz. Sonrasında yine yeşil yoldan; sırasıyla ÇURUPİRA ve PAPART yaylalarına gidiyoruz. Gürcistan’la doğal sınırımıza 100 metre mesafede olan Çurupira yaylasının zirvelerinde, bizim için hazırlanan bir sofraya oturuyoruz. Gürcü mutfağının yöresel yemeklerini yiyoruz. Manzara tek kelimeyle muhteşem!

Harika görüntüler içinde devam eden bir yolculukla sakin şehir ŞAVŞAT’a gidiyoruz! Yavuzköy seyir terasından Şavşat’ı seyrediyoruz. Sarının kırmızının ve yeşilin her tonunu görebileceğimiz büyülü topraklar burası… İstersek biraz yürüyüş yapıp konaklayacağımız otele gidiyoruz. Konaklama: Şavşat’ta

08 Ekim 2024, Salı: ŞAVŞAT- KARAGÖL- VELİKÖY – TİBETİ KİLİSESİ
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde bir Cittaslow kenti olan Artvin/Şavşat, eşsiz doğal ve kültürel kaynak değerlerine, tarihi zenginliklere, özgün kırsal yerleşim kimliğine sahip bir ilçedir. Yaylaları, dağları, gölleri, ahşap mimarisi, milli parkları, tarihi eserleri ve yaban hayatı çeşitliliğiyle bir masal diyarını andırır. Yerel kimliğin vurgulandığı ve sürdürülebilir peyzajlar için önemli bir hareket olan Cittaslow tarafından, 2015’te yılında yapılan genel kurulda, Artvin/Şavşat’a “Sakin Şehir” ünvanı verilmiştir.

Şavşat Kalesi’ne uzaktan bakıyoruz. Bu sarp zirvedeki kalelere maalesef çıkış imkanımız yok. Sonra MEŞELİ KÖYÜ’ne giderek Şavşat KARAGÖL’ü görüyor, etrafında dolaşıyoruz. Ardından CEVİZLİ Köyü’nde tarihi TİBETİ KİLİSESİ kalıntılarını ziyaret ediyoruz. Gezilerimizi tamamlayınca otelimize dönüyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Şavşat’ta.

09 Ekim 2024, Çarşamba: ARTVİN – KAFKASÖR YAYLASI – AĞARAN VE MENÇUNA ŞELALELERİ- TRABZON / İZMİR
Sabah kahvaltısından sonra bu güzel coğrafyadan ayrılıyoruz. Deriner Barajı ile ekosistemi değişen ve sadece tek trafik lambası bulunan dağların yamacına kurulmuş ARTVİN’e gidiyoruz. Deriner Barjı’nda tekne turu yapma imkanı bulursak değerlendiriyoruz. Eski adı Livaneli olan Artvin’de Livane Kalesi’ni uzaktan görüyoruz. Tekne turu imkanı olmazsa kara yolu ile Kafkasör Yaylası’na çıkacağız. Öğle yemeğini de burada yemeyi düşünüyoruz.

Yolculuğumuza devamla Hopa’da yeniden Karadeniz’le buluşuyoruz. Kurumamış olduğunu ümit ederek, AĞARAN Şelalesi’ne bakmak istiyoruz. Sonra ÇİFTE KÖPRÜLER‘i görüyor ve dileyen konuklarımızla MENÇUNA Şelalesi’ne yürüyoruz. Sonra Karadeniz sahil yolu üzerinden yolculuğumuza devam ediyoruz.
Karadeniz’e gelip de bir çay fabrikasını, bir fındık işletmesini görmeden dönecek değiliz!

Trabzon havalimanına gitmeden önce bir yemek molası veriyoruz. Saat 23.10 uçağı ile İzmir’e geri dönüyoruz. Böylece anılarla dolu bir gezinin daha sonuna geliyoruz. Yeni gezilerimizde görüşmek üzere vedalaşıyoruz.