TRABZON/MAÇKA (1) – ÇAMLIHEMŞİN (1) – ŞAVŞAT (2) – MACAHEL (1)

Uçakla: İzmir >> Trabzon >> İzmir

İZMİR >TRABZON – SÜMELA MANASTIRI- ATATÜRK KÖŞKÜ – KARACA MAĞARASI – RİZE – ÇAMLIHEMŞİN- ZİRKALE – AYDER YAYLASI- ARTVİN – ŞEVŞAT / KARAGÖL – VELİKÖY – TİBETİ KLİSESİ – BORÇKA / KARAGÖL- MACAHEL- CAMİLİ – İREMİT – MARAL ŞELALESİ -TRABZON >> İZMİR

Doğu Karadeniz; Uçsuz bucaksız yeşilliklerin arasına serpiştirilmiş masmavi gölleri ve yaylaları, Türkiye’nin tek ‘subtropikal yağmur ve sis ormanları’, habitatları, eko sistemleri, 2500 çeşit bitki çeşidi, 250 kuş çeşidi, nadir yaban hayatı, alpin çayırları, buzul gölleri, buzulları, akarsuları, muhteşem milli parkları ve 3937 metrelik Kaçkar zirvesi ile, dünyanın korumada öncelikli 200 bölgesinden biri ilan edilmiştir.

TUR PROGRAMI

15 Ağustos 2025, Cuma: İZMİR >TRABZON – AYASOFYA – SÜMELA MANASTIRI – KARACA MAĞARASI
Sabah saat 05.45 ‘de İzmir Adnan Menderes Hava Alanı İç Hatlar terminalinden Sun Express Havayolları ile Trabzon’a uçuyoruz. Saat 07.35 ‘de Trabzon’dayız. Ne dersiniz, önce bir sabah kahvaltısına gidelim mi?
Kahvaltı sonrası TRABZON’da panoramik şehir turumuzu yapıyoruz. AYASOFYA Müzesi’ni geziyor, Trabzon’a özgü gümüş işleme sanatı örneği olan kazaziye’lere (hasır bilezik) bakmak için serbest zaman veriyoruz. Soğuksu semtinde ATATÜRK KÖŞKÜ’nü görüyor ve SÜMELA MANASTIRI’na gitmek için Trabzon’dan ayrılıyoruz. Uzun süredir restorasyonda olan manastır artık ziyaret edilebiliyor. Ancak bazı bölümleri açık değil. Her yerini göremesek de konumu bile hayli etkileyici… Buraya kadar gelmişken Torul’daki Karaca Mağarası’nı görmek istiyoruz. Ülkemiz ilginç oluşumları ile mağaralar açısından da hayli zengindir. Akşam yemeği ve konaklama MAÇKA’da, Büyük Sümela Otel’de..

16 Ağustos 2025, Cumartesi: RİZE – ZİRKALE – POLOVİT ŞELALESİ – ÇAMLIHEMŞİN
Sabah kahvaltı sonrasında Rize’ye hareket ediyoruz. RİZE’nin olmazsa olmazı Botanik Bahçesinde çay molası sonrasında Çamlıhemşin’e doğru yola çıkıyoruz. Karadeniz öyküleriyle ilerliyor, Çayeli, Pazar derken Ardeşen’den FIRTINA VADİSİ’ne giriş yapıyoruz. Dereler, minik şelaleler, tarihi köprüler ve yeşilin her tonu içinde geziyoruz. Dileyen konuklarımız zipline yapıyorlar. Sizi ZİRKALE ve gürül gürül akan suları ile POLOVİT Şelalesi’ne götürmek istiyoruz. Ortan Köyünün içinde kısa bir tur ile eski konakların arasında güzel bir yürüyüş yaparak su değirmenine ulaşıyoruz. Bu gece akşam yemeği ve konaklama ÇAMLIHEMŞİN’de “Taş Mektep Butik Hotel”de.

17 Ağustos 2025, Pazar: AYDER – BULUT ŞELALESİ – HOPA – ARTVİN – ŞAVŞAT
Erken sabah kahvaltı sonrasında, henüz kalabalıklaşmadan, aracımızla Ayder Yaylasına çıkıyoruz. Kısa bir tur ve kahve molası sonrasında, “Hala Deresi”nin yolunu takip ederek “Bulut Şelalesi”ne yürümek istiyoruz. Karadeniz’in yoğun bitki ortamında bir saatlik yürüyüşle şelaleye ulaşıyoruz. Belki aramızdan suya girmek isteyenler olabilir. Sonra tekrar Karadeniz’le buluşarak HOPA’ya ardından ARTVİN’e ulaşıyoruz. Livane Kalesi’ne çıkış imkanı yok ama bir zamanlar hiç trafik ışığının olmadığı Artvin merkezini size göstermek istiyoruz. (Şimdi de sadece bir adet bulunuyor). Manzara tek kelimeyle muhteşem!
Farklı bir mini klimanın etkisindeki dağların, vadilerin arasından geçerek kendinizi Alpler’de hissedeceğiniz güzelim Şavşat çevresine ulaşıyoruz. Yavuzköy terasından harika fotoğraflar çekiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama ŞAVŞAT’ta, “Velihan Konakları”nda..

18 Ağustos 2025, Pazartesi: ŞAVŞAT- KARAGÖL – VELİKÖY – TİBETİ KİLİSESİ
Şavşat, Artvin’in eşsiz doğal ve kültürel kaynaklara, tarihi zenginliklere, özgün kırsal yerleşim kimliğine sahip bir ilçesidir. Yaylaları, dağları, gölleri, ahşap mimarisi, milli parkları, tarihi eserleri ve yaban hayatı çeşitliliğiyle bir masal diyarını andırır. Yerel kimliğin vurgulandığı ve sürdürülebilir peyzajlar için önemli bir hareket olan CITTASLOW tarafından, 2015’te yılında yapılan genel kurulda, Artvin/Şavşat’a “Sakin Şehir” ünvanı verilmiştir. Bir dağın tepesinde konumlanmış olan Şavşat Kalesi’ni uzaktan bakıp fotoğraflıyoruz.
Sonra aracımızla MEŞELİ KÖYÜ’ne giderek Şavşat KARAGÖL’ü görüyor, çevresinde dolaşıyoruz. Kimbilir, belki 100 yaşın üstündeki armut ağacının meyvelerinden tatma şansı bulabiliriz… Ardından CEVİZLİ Köyü’nde tarihi TİBETİ KİLİSESİ kalıntılarını ziyaret ediyoruz. Gezilerimizi tamamlayınca otelimize dönüyoruz. Akşam yemeği ve konaklama yine Şavşat’ta, aynı otelde.

19 Ağustos 2025, Salı: BORÇKA / KARAGÖL – MACAHEL
Sabah erken kahvaltı sonrası, rotamızı yol ve hava durumuna göre çiziyoruz. Karçal dağlarının manzaraları ile dağları aşarak ara yoldan veya normal karayolunu izleyerek MACAHEL’e gidiyoruz. Ara yol dar ve bazı yerleri de toprak ancak manzara tek kelimeyle muhteşem! Anayolu izleyecek olursak, ARTVİN üzerinden Borçka’yı geçerek KARAGÖL’e gidiyoruz. Ülkemizin en güzel gölleri sıralamasında ön sırada yer alan Karagöl’de bol bol fotoğraf çekiyoruz. Göl etrafında yapacağımız yürüyüş sonrasında bizi Macahel bekliyor!

MACAHEL bir rüya gibi! Anadolu’nun yegane YAĞMUR ORMANI burada. Yıllık yağış 3200 mm. ve sürekli bağıl nemin egemenliği altında olan bir cennet. UNESCO’nun korunması zorunlu alanlardan biri olarak ilan ettiği bu bölge, tek kelime ile büyüleyici. Zengin flora çeşitliliği, anıt ağaçlar, derelerde oynaşan kırmızı pullu alabalıklar, Kafkas arılarının ürettiği saf bal…

1921 yılında yapılan referandum sonucu Macahel halkını oluşturan 18 köyden 12’si Gürcistan, 6’sı Türkiye tarafında kalmayı tercih etmiş. CAMİLİ KÖYÜ tam Gürcistan sınırında yer alır. Bu sınır kapısı günümüzde halkın kullanımına açık değildir. Ancak eskiden yoğun kar yağışı ile yollar kapandığında önem kazanan, hikayelerle dolu bir sınır kapısı…

Akşam yemeği ve konaklama MACAHEL / EFELER yerleşiminde DEDAENA Pansiyonda. Akşam bulutların arasında kaybolan olağanüstü bir dünya!

20 Ağustos 2025, Çarşamba: MACAHEL / CAMİLİ – İREMİT KÖYÜ – MARAL ŞELALESİ
Sabah gözlerimizi müthiş bir manzaraya açıyoruz. Keyifli bir kahvaltı sonrası, Maçahel vadisinin Türkiye tarafında tespit edilmiş sekiz ahşap camiden ikisini görüyoruz;

CAMİLİ KÖYÜ CAMİSİ veya HERTVİSİ CAMİSİ’nin ise 1819 yılından önce yapıldığı biliniyor.1955 yılında bir çığ sonucu yıkılınca, Arhavi’li ustalara tekrar inşa ettiriliyor. Restorasyon 2018 Yılında tamamlandı. Camili Köyü Camisi veya Hertvisi Camii, tasarım ve üslup bakımından, renkli iç mekân ve özgün motifler açısından hem Artvin bölgesindeki diğer ahşap camiler, hem de Gürcistan’ın Acara bölgesindeki camilerle ortak özelliklere sahip.

İREMİT CAMİİ, güzel bir ahşap işçiliği ile kök boyaların buluştuğu küçük ama farklı bir cami. Üzeri sac ile kaplı şerefesiz bir minaresi var. Ahşap oyma tekniğinde yapılmış bitkisel ve geometrik motiflerin üzeri kırmızı, turkuaz, yeşil, mavi, siyah, beyaz ve pembe renklerle boyanmış. Rehberimizin aktaracağı bilgilerle yapıya hayranlığımız artıyor…

Aracımızla MARAL ŞELALESİ’ne gidiyoruz. Eskiden ulaşılması güç olan Maral Şelalesi’nin artık yakınlarına kadar araba ile gitme imkanı var. Karçal dağlarından gelen derelerin coşkusuyla çağlayan, 63 metre yükseklikten dökülen Maral Şelalesini ara terastan seyredebileceğimiz gibi, isteyenler ile altına iniyoruz. Aşağı iniş oldukça dik ve dikkat gerekiyor. Çoğunlukla korkuluklu merdivenler olan inişte birbirimize yardım ediyoruz. Göze alabilenleri suya davet ediyoruz. Başka bir yerde deneyimleyemeyeceğiniz bu zevki kaçırmayın diyoruz.
Bu gezilerden sonra bizi Trabzon’a kadar uzunca bir yolculuk bekliyor. Borçka – Artvin sonrasında Karadeniz’le yeniden Hopa’da buluşuyoruz. Zamanımız müsait olursa sürpriz yerleri de programımıza ekleyebiliriz.

Karadeniz’e gelip de bir çay fabrikasını, bir fındık işletmesini görmeden dönecek değiliz! Çay alışverişlerimizi yapıyoruz. Trabzon havalimanına gitmeden önce bir yemek molası veriyoruz. Saat 23.10 uçağı ile İzmir’e geri dönüyoruz. Böylece anılarla dolu bir gezinin daha sonuna geliyoruz. 01.15 ‘de İzmir’deyiz. yeni gezilerde buluşmak dileğiyle vedalaşıyoruz.