Aşkabat (2) – Darwaza (1) – Nukus (1) – Hive (1) – Buhara (2) – Semerkant (1) – Taşkent (1)

TUR PROGRAMI

27 Ağustos 2025, Çarşamba:
İstanbul Atatürk Havalimanı’nda akşam saat 22.00 ‘de buluşuyoruz. “Türk” kavramının doğduğu, birçoğumuzun “Atayurdu” dediği toprakları gezmek, oradaki yaşamı görmek, doğasını koklamak ve Unesco Dünya Mirasına giren görkemli anıtları göreceğimiz harika bir tura başlıyoruz.

1.Gün / 28 Ağustos 2025, Perşembe: AŞKABAT
Türk Hava Yollarının TK324 sefer sayılı uçağı ile saat 01.10 da kalkıp, 3 saat 45 dakikalık bir uçuştan sonra, yerel saat ile sabah 06.55 te Türkmenistan’ın başkenti Aşkabad’a varıyoruz. Ülkeye giriş işlemlerini tamamladıktan sonra bizi karşılayan rehberimiz ile aracımıza binerek kahvaltıya gidiyoruz.

Aşkabat (Ask Şehir) turumuzda; Düğün Sarayı, Modern “Yıldız” Oteli, Kapalı Dönme Dolap, Anayasa Anıtı, Tarafsızlık Anıtı, Bağımsızlık Anıtı ve Parkı, Ertuğrul Gazi Camii ve Halk Hatırası Anıt Kompleksi ile Devlet Halk Tarih Müzesi‘ni ziyaret ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Aşkabat’daki otelimizde.

Gün 2 / 29 Ağustos 2025, Cuma: AŞKABAT – NİSA – KÖVATA – AŞKABAT
Sabah kahvaltısından sonra Part krallarının mabedi olan Nisa Kalesini ziyaret etmek için yola çıkıyoruz. Aşkabat’tan 18 km uzaklıkta Bagyr köyüne gidiyoruz. Geçmişi İ.Ö. 250 yıllarına uzanan Nisa, Part’ların ilk başkentlerinden biri olarak bilinir. Kent İ.Ö. birinci yüzyılın ilk çeyreğinde bir depremle tamamen yok olmuş. Kazılarda bina temelleri, mezarlar ve tapınaklar, birçok yazıt ve yağmalanmış bir hazine açığa çıkarıldı. Günümüzde Unesco Dünya Kültür Mirası olarak korunan ören yerinde Nisa Kalesini, Nekropol ve Tapınak kalıntılarını görerek bilgi alıyoruz.

Ardından, Aşkabat’a 107 km uzaklıktaki Köv-Ata yeraltı gölüne gidiyoruz. Köv-Ata “mağaraların babası” anlamına gelir. Bu yeraltı dünyası muhteşem bir oditoryumu andırır; mağaranın toplam uzunluğu 230 m, yüksekliği 20 m’ye ulaşır ve bazı yerlerde genişliği 57 metreyi bulur. Mağaranın tabanı çözünmüş kireçtaşı topakları (dikitler) ile kaplı, ılık ve köpüklü suyu berrak ve zümrüt rengindedir. Suyun sabit sıcaklığı 33 -37°C’dir (Gölde yüzülebilir).

Daha sonra, Türkmen halkının ulusal gururu olan ve dünyanın en güzel atları olarak bilinen, “Akhalteke” atlarını görmek için bir at çiftliğine gidiyoruz. Türkmen Atları Dünyaca meşhurdur. Evcilleştirilen ilk at ırkı Akhal Teke’nin atalarıdır. Bu atların güzelliği gerçekten dillere destandır. Manas ve Dede Korkut gibi Türk destanlarında adı geçer. Büyük İskender, ünlü Pers kralı Darius, Ahalteke atlarına sahip olmak istemişlerdir. Buzul çağından kalma donmuş at fosillerinden anlaşıldığı üzere belki de tam anlamıyla safkan olan tek at ırkıdır. Ahalteke, Ahal ­ Teke veya Altın At Türkmen yaşamında o kadar özel bir yere sahiptir ki, Türkmenistan armasının baş figürü olduğu gibi, ülkede bir At Bakanlığı kurulmuştur. Atlar özel bir kanunla korunur ve varlığı her yıl resmi bir bayramla kutlanır. Bazen de inançlarla iç içe geçer. Örneğin hasta bir kişi Ahalteke atına dokunursa şifa bulacağına inanılır…

Geceleme aynı otelde…

Gün 3 / 30 Ağustos 2025, Cumartesi: AŞKABAT – DARVAZA
Oteldeki kahvaltıdan sonra, Aşkabat’ın 20 km kuzeyinde bulunan “Altın Asır” Çarşısı (sadece Çarşamba, Perşembe, Cumartesi, Pazar günleri açık) diğer adı ile Cığıldık’ı ziyaret etmek için yola çıkıyoruz. “Altın Asır” Çarşısı, Renkli kilimler, mücevherler, halılar, ipek ve Türkmen ulusal kostümlerinin yanı sıra hayvanların da getirildiği, dünyanın en büyük açık hava pazarlarından biridir. Zaman elverirse Gülistan Çarşısını da gezmek istiyoruz.

Öğleden sonra, uluslararası bir turizm merkezi olan Darvaza’nın yanan gaz kraterine (276 km, 4 saat) doğru yola çıkıyoruz. Yolda UNESCO Dünya Mirası listesine Cold Winter Deserts of Turan olarak giren ve çöl ekolojisinin tipik bir örmeği olan Bereketli “Garagum Doğal Koruma Alanı”na bakacağız. Biz burada çölden başka bir şey görmeyebiliriz ama bilim adamları bu bölgelerin Flora ve Fauna açısından korunması gerektiğini söylüyorlar.

Devamında Darvaza ( veya Derveze) ya ulaşıyoruz. Bölge doğal gaz açısından öylesine zengindir ki, krater 50 yılı aşkın süredir yanmakta. Ayrıca su ve çamur kraterleri de görüyoruz. Bu gezi bize, temiz çöl havasını ve göçebe yaşamını deneyimleme fırsatı sunuyor. Bu gece Türkmen ulusal yurtlarında veya özel çadırlarda kamp yapıyoruz. Yurt adı verilen çadırlar en fazla 4 kişiliktir. Gece gökyüzündeki gaz kraterinin ışığını keyifle seyrederken, akşam yemeği olarak kebap yiyoruz. Bu eşsiz manzara bizi büyülüyor…

Gün 4 / 31 Ağustos 2025, Pazar: DARVAZA – KÖNE ÜRGENÇ – KARA KALPAKİSTAN – NUKUS
Darvaza’da piknik tarzı bir sabah kahvaltısı yapıyoruz. Sonra UNESCO Dünya Mirası Köhne Ürgenç’e yolculuk yapıyoruz. Kötü yol koşulları nedeniyle uzun süren bir yolculuk ile 271 km gittikten sonra Kuzey Batı Türkmenistan’da Amu Nehrinin sol kıyısında kurulmuş olan Kunya Urgenc’e ulaşıyoruz . İpek Yolunun önemli geçitlerinden biri olan Urgenç, Ahameniş İmparatorluğu’nun ve daha sonra Harezmşahlar Devletinin başkenti! . 17. yüzyılın ortalarında burada yaşayan insanlar, yeni şehre göç etmeye başlayınca, önceki şehir Farsça “eski” anlamına gelen “Kunya” Urgenç olarak anılmaya başlanmış… 2005 Yılında Unesco Dünya Kültür Mirası olarak kabul edilmiş olan İpek Yolunun bu parlak kentini geziyor, fotoğraflarını çekiyoruz. Kervansaray Portalı, Mamun Minaresi, II. Arslan Mozolesi, Sultan Tekesh Mozolesi, Harezm Akademisi, Kutlug Timur Minaresi, Turabek Hanım Türbesini görüyoruz.

Gezinin ardından Şavat’taki Türkmen/Özbek sınırına doğru yola çıkıyoruz (106 km). Özbekistan sınırını geçtikten sonra Özbekistan’ın KARA KALPAKİSTAN özerk bölgesine gidiyoruz. Özbekistan’ın özerk cumhuriyeti olan Karakalpalistan bölgesinin başkenti Nukus’a varmadan önce yolda Mimari kompleks Mizdakkhan (XIV c) mezarlığını ve müslümanlık gelmeden önce Zerdüst dinine inanan bu topluluğun yaptığı kale ve sessizlik tepesi (Dine inanmayan anlamında olan gavur diye adlandırılan Gaur Kala ) kalıntılarını (VI-IV bc)görüp Nukus’a varıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Nukus’ta.

Gün 5 / 01 Eylül 2025, Pazartesi: NUKUS – HİVE
Otelde erken kahvaltı sonrasında dünyanın en büyük ikinci Rus avangard sanat koleksiyonuna ve Orta Asya’nın en büyük uygulamalı sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan Savitskiy Müzesini geziyoruz. Pek çok sanatseverin görmeye geldiği bu müzeyi geziyoruz. Hiva’ya doğru yolda giderken Zerdüst dininden kalan tek tarih eser olan Chilpik Dahma’yı goruyoruz. Daha sonra eski Harezm devletinin önemli kalelerinden, Toprak ve Ayaz kalelerini geziyoruz. Geceleme Hive’de.

Gün 6 / 02 Eylül 2025, Salı: HİVE – BUHARA
Otelde kahvaltı yaptıktan sonra UNESCO Dünya miras listesinde yer alan bir açık hava müzesi olarak ünlü “Topraktan şehir Hive”yi geziyoruz. Orta Asya’nın belki de en güzel ve en etkileyici şehri olan Hive’de İchan Kalede (XIV-XX CC) göreceğimiz yerler; Hive Surları, İç Han Kale, İsfendiyar Sarayı, Hüdayar Han Sarayı, Medrese Camisi, Cuma Camisi, Kuriniş Han, Muhammed Emin Han Medresesi, Rafanek Medresesi, Kalta Minare, İslam Hoca Minaresi ve Medresesi, Palvan-Kâri Külliyesi, Abdül Baba Külliyesi, Şay-ı Kalender Baba Türbesi, Muhammed Rahim Han Medresesi, Emir Tur Medresesi, Arap Han Medresesi, Pehlivan Mahmut Türbesi, Üç Evliya Türbesi, Kutluk Murat İnak Medresesi, Taşkale Kervansarayı, Müzik Müzesi ve Unesco Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Allah Kulu Han Medresesi ile Kervansaray…

Ögle yemeginden sonra Buhara’ya doğru uzun bir yolculuğa başlıyoruz. İpek Yolu’nun bu bölümünde, Maveraünnehir’de yolculuk yapmak, Amuderya – Siriderya nehirlerini görmek, 150 milyon yıllık bir yaşama tanık olmak, efsaneleri anımsamak, bu tarihsel coğrafyayı izlemek, yolculuğumuza anlam katıyor. Kayısının anavatanı olan bu topraklarda Ege coğrafyasındaki bitkileri, pamuk tarlalarını görünce şaşırıyor, Kızıl Kum Çölü’nden geçerken çöl yaşamı üzerine sohbet ediyoruz. Aksam yemeği ve geceleme Buhara’da.

Gün 7 / 03 Eylül 2025, Çarşamba: BUHARA
Sabah kahvaltı sonrasında. Unesco Dünya Kültür Mirası olan Buhara kentini gezmeye başlıyoruz Öncelikle bu kadim kentin çok zengin bir kültür mirasına sahip olduğunu ve hem mimarisiyle hem de âlimleriyle anıldığını belirtmeliyiz. Semerkand ve Buhara’da İslam dünyasının en ünlü düşünürleri, edebiyatçıları, matematikçileri ve bilim adamları yetişmiştir. Bu kültürel zenginliği günümüze miras olarak gelen muhteşem yapılarda da görebiliyoruz. Turumuza Ark Kalesi’ni gezerek başlıyoruz.. Kalan Minaresi ve Türbesi, Mir arap Medresesi, Samaniler Türbesi, Eyyüb Çeşmesi, Labi Havuz Külliyesi, Nadir Divanbegi Medresesi, Nadir Divanbegi Hanaqasi, Toki Saraffon, Toki Telpakfurushon, Toki Zargaron, Uluğbek Medresesi ve Buhara Pazarını görüyoruz. Sonrası akşam yemeği ve geceleme.. Konuklarımızla bu akşam bir Folklorik Show izlemeye gidebiliriz.

Gün 8 / 04 Eylül 2025, Perşembe : BUHARA- SEMERKAND
Otelde yapacağımız sabah kahvaltısının ardından Buhara şehir turuna devam ediyoruz. Buhara emirlerinin Yazlık Sarayını, Seyyid Emir Külal Bahaeddin Nakşibend türbelerini ziyaret ediyoruz. Sonra Semerkand’a yolculuğumuz başlıyor. .Gıcduvan Kasabası’ndaki seramik atelyesinde öğle yemeğimiz var. Yol üzerinde Rabati Malik Kervansarayı ile su sarnıcını görüyoruz. Aksam yemeği ve konaklama Semerkand’daki otelimizde.

Gün 9 / 05 Eylül 2025, Cuma: SEMERKAND
Tarih boyunca gezginlerin uğrak yeri, ortaçağın önde gelen bilim ve sanat merkezi, şeyhler ve alimler şehri olan Semerkand’a merhaba dedikten sonra “Asya’nın Roma’sı ” olarak tanımlanan bu kadim kentte şehir turuna başlıyoruz; Registan Meydanı, Uluğ Bey Medresesi, Şirdar Medresesi, Tilla Kari Medresesi, Gur-i Emir Türbesi, Bibi Hanım Türbesi göreceğimiz yerlerden bazıları. Orta Asya’nın en güzeli olan Siyob Pazarı’nı da gezdikten sonra Şah-ı Zinde Türbesi, Uluğbek Rasathanesi’ni görüyoruz. Akşam hızlı tren ile Taşkent’e hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Taşkent’te.

Gün 10 / 06 Eylül 2025, Cumartesi: TAŞKENT – İSTANBUL- İZMİR
Otelde sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra Taşkent şehir turuna başlıyoruz. 2200 yıllık tarihi boyunca pek çok yıkım ve istila yaşamasına rağmen görkemli medreselerini ve türbelerini koruyan Taşkent’te görülecek yerler arasında; Kukeldaş Medresesi, Kaffal Şaşi Türbesi, Barakhan Medresesi, Abul Kasim Medresesi, Zeynuddin Baba Türbesi, İstiklal Meydanı, Emir Temur Meydanı ve Mozolesi, Çopan Ata Türbesi, Opera ve Bale Tiyatrosu (Aslişer Navaiy), Taşkent Metrosu ve Çar Su Pazarını sayabiliriz. Hazreti Osman döneminden kalan en eski Kuran-ı Kerim’in orijinal bir nüshası da günün önemli tanıklıklarından birini oluşturacak.

Hava alanı transferi, uçuş ve çok özel bir gezinin sonunda İzmir’e dönüş…