CUMALIKIZIK – ULUDAĞ – ULUBAT GÖLÜ – BANDIRMA – ERDEK – MANYAS KUŞ CENNETİ

“Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu”
UNESCO DÜNYA KÜLTÜR MİRASI

Bursa, coğrafi konumu ve zengin coğrafyasıyla, tarih öncesi çağlardan günümüze, daima önemli olmuştur. Osmanlı İmparatorluğunun ilk başkenti burada kurulmuş ve külliyelerle şekillenmiştir. Kentteki büyük hanlar, bedesten ve çarşılar bu canlılığın yaşayan tanıklarıdır. Hanlar Bölgesi 14. yüzyıldan bu yana kent ekonomisinin kalbi olmuştur. Erken dönem Osmanlı kentine istisnai bir örnek olan Bursa’nın kentleşme modeli, daha sonra kurulan Osmanlı-Türk kentleri için bir şablon oluşturmuştur.

TUR PROGRAMI:

06 Haziran 2025, Cuma: BURSA
Sabah saat 07.30’da Karşıyaka/ Bostanlı İskele yönündeki Havaş Durağı’ndan, 08.00‘da Alsancak Lozan Meydanı’ndan konuklarımızı alarak yola çıkıyoruz. Öğle saatlerinde Bursa’da olmayı planlıyoruz. Öğle yemeğimiz Bursa’nın ünlü İskender Kebabı!

Yemek sonrası Osmanlı’nın ilk başkenti BURSA turumuza başlıyoruz. Uludağ’ın eteklerindeki bu güzel kent, 2014 yılında, UNESCO Dünya Miras Komitesinin 38. Dönem Toplantısında Kültürel kategoride Dünya Miras Listesine alındı. “Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu”…

Bursa’nın Dünya Mirası alanlarında dolaşıyoruz; Orhangazi Külliyesi ve çevresini içine alan Hanlar Bölgesi, Hüdavendigar (I. Murad) Külliyesi, Yıldırım (I. Bayezid) Külliyesi, Yeşil (I. Mehmed) Külliye, Muradiye (II. Murad) Külliyesi… Programımız çok yoğun.

Akşamüzeri Bursa‘nın simgelerinden Koza Han İpekçiler Çarşısında alışveriş için serbest zaman veriyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Bursa’da otelimizde.

07 Haziran 2025, Cumartesi: CUMALIKIZIK – İNEGÖL – BİLECİK – İZNİK
Sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra Turumuza devamla, rotamızı CUMALIKIZIK’a çeviriyoruz. UNESCO Kültür Mirası olan Cumalıkızık, kültürel olarak Bursa’nın uzantısıdır.

Cumalıkızık Köyü ve çevresindeki diğer vakıf köyleri, payitaht Bursa’nın kent merkezindeki hanlar ve külliyelerle ekonomik ilişkileri, Osmanlı’nın bütün kurumlarıyla bir beylikten imparatorluk haline dönüşmesinde rol oynamıştır. Günümüzde hala yaşayan ticari kültürü ve kente oldukça yakın kırsal yaşamın devamlılığı ile birlikte erken dönem Osmanlı yaşam şekline ve vizyonuna iyi bir örnek olarak evrensel bir değer taşıyor.

Gezimizi tamamladıktan sonra İnegöl üzerinden BİLECİK’e hareket ediyoruz. Bilecik son yıllarda geçirdiği restorasyonlar ve görülmeye değer evleriyle dikkat çeken bir ilimiz. Osmanlı dönemi evleriyle Cumalıkızık’tan bile öne çıkabilir. Öğle yemeğinde burada yöresel yemeklerin tadına bakıyoruz

Sonra İZNİK’e hareket ediyoruz. İznik; Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarının arkeolojik ve etnografik kalıntılarıyla bütünleşmiş bir açık hava müzesi gibidir. Hristiyanlık tarihinde ise bir dönüm noktasına imza atar. İznik’in önde gelen tarihi yapılarından; Ayasofya Camii, Ayatrifon Kilisesi, Orhan Cami, Türbeler, Nilüfer Hatun İmarethanesi, Surları ve İznik Kapılarını görüyoruz. İznik gölü kıyısında keyif çayı molası veriyoruz. Akşam yemeği ve konaklama için Bursa’ya otelimizde dönüyoruz

08 Haziran 2025, Pazar: ULUDAĞ – MUDANYA – TİRİLYE – BURSA
Otelde yapacağımız sabah kahvaltısından sonra, görmek istediğimiz yerler kaldı ise, Bursa içindeki gezimize devam edeceğiz. Ama bugün öncelikle bahara bürünmüş olan Uludağ’ı görmek istiyoruz. Uludağ‘a otobüsle çıkmak pek mümkün değil. Uzaktan bakabileceğimiz gibi birkaç küçük araçla da çıkabiliriz.

Daha sonra Mudanya’ya hareket ediyoruz… MUDANYA Efsaneye göre “Mavi Huylu” bir kenttir. Olympos’lu Tanrıların mutluluğu burada sakladıklarına inanılır. Evliya Çelebi Mudanya’yı tanımlarken “Halkı Rum’dur. Su ve havasının letafetinden Rum güzelleri çoktur” ifadelerini kullanır. Rum nüfus 1924 mübadelesinden sonra Halkidiki Yarımadası’nda Nea Moudania (Yeni Mudanya) yerleşimini kurmuştur. Mudanya’nın her mahallesinde nice anılar saklar tarihi yapılar. Uçsuz bucaksız mavisi, zeytin bahçeleri, tarihi konakları, tatlı poyrazı, balıkçıları, sakin ve telaşsız haliyle, huzur verir insana. Mudanya turumuzda; Mütarake Evi’ni (Pazartesi açık olursa) görüyor, Eski Girit Mahallesi’nin sokaklarında geziyoruz…

Daha sonra Tirilye’ye geçiyoruz. Tirilye’de mübadeleden çok etkilenen yerleşim yerlerimizden. Bugün daha çok Girit mübadillerinin yaşadığı Tirilye; eski bir kilise olan Fatih Camii (HAGİOS Stephanos) ve yanındaki hamam yapısı, bugün Tirilye Kültür Merkezi olarak bilinen Taşmektep, Aziz Vasil Kilisesi, Tirilye Dündar Evi (Yohannes Kilisesi), Tirilye Tabut ev gibi hikayesi olan eski yapıları görüyoruz. Ne dersiniz bugün akşam yemeğimiz Mudanya’da bir balık ziyafeti olsun mu?

09 Haziran 2025, Pazartesi: ULUBAT GÖLÜ – KARACABEY- BANDIRMA – ERDEK – MANYAS KUŞCENNETİ – İZMİR
Sabah kahvaltı sonrası bavullarımızı alarak otelden ayrılıyoruz. Buraya kadar gelip de Ulubat gölü görülmeden olmaz olmaz diyoruz. Karacabey- Bandırma derken en sonunda Erdek’te olacağız. Henüz yaz kalabalığı başlamadığından Erdek yarımadasına şöyle bir bakıyoruz.

Son olarak Manyas Kuş Cenneti Parkı ve Kuş Gölü ile turumuzu belki de doruğa çıkarak tamamlıyoruz. Kış mevsiminin sonlarına doğru Kuş Gölü’nün suları yükselmeye başlar ve kuzeybatı kıyısındaki, küçük söğüt korusunu ve etrafındaki sazlıkları kaplar. Kışın bahara döndüğü günlerde göçmen kuşlar gelirler.
Göl suları, söğüt korusu ve sazlıkların sağladığı beslenme, güvenlik ve barınma olanakları ile elverişli iklim şartları, Avrupa-Asya kıtaları arasında büyük kuş göçlerini buraya yöneltir. Kaşıkçıdan balıkçılara, çeltikçiden karabataklara, sazbülbülünden pelikanlara, kuğudan kazlara, ördeklere kadar kuluçka yapan, kışlayan ve göç sırasında uğrayan 239 kuş türünden 2-3 milyon kuş her yıl buraya uğrar.
Kuşcenneti Milli Parkının ülkemizdeki diğer Milli parklardan farklı özel bir yeri vardır. Uluslararası düzeyde önem taşıyan Milli Parktaki kuş zenginliği ve Milli Park tanımı içindeki başarılı koruma uygulaması nedeniyle Avrupa Konseyince A sınıfı Avrupa diploması verilmiş, Romsen Sözleşmesi (Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alan Hakkında Sözleşme) kapsamına alınmıştır.

Kuş Cennetini gördükten sonra Balıkesir hattı üzerinden İzmir’e dönüyoruz. Varışımız gece saatlerini buluyor…