BAFA / BEŞPARMAK DAĞLARI
TEKEKALE VE AMYZON ANTİK KENTİ
Koçarlı ve Çevresi, Ayan yerleşimi

Ark. Nezih AYTAÇLAR Danışmanlığında

TUR PROGRAMI:

Sabah saat 07.30’da Karşıyaka / Bostanlı İskelesi yönünde bulunan Tramvay durağı arkasındaki Havaş durağında, 07.50’de Alsancak/Lozan Meydanı’nda gezginlerimizle buluşuyoruz. Otoyolda bir ihtiyaç ve çay molası veriyoruz. Sonrasında Aydın istikametinde ilerlerken, yol güzergâhında çevrede gördüğümüz yerler üzerine sohbet ediyor, bu gezimizin iki ana başlığı olan Karya kültürü ve Hellenistik dönem savunma sistemleri ile Anadolu’da 18. yüzyıl ikinci yarısında güçlenerek âdeta bağımsız yerel beyler haline gelen âyanlar üzerine konuşuyoruz.

İlk durağımız Koçarlı’ya bağlı Dedeköy olacak. Cihanoğlu ailesinden Cihanzade Elhac Mehmet Bey tarafından 1736 yılında yaptırıldığı bilinen bu küçük köyün camisini göreceğiz. Caminin dış cephesindeki benzersiz renkli taş işçiliği ile mihrabın usta işi barok bezemeleri bizi hayrete düşürecek. Ardından, Sobuca üstünden Koçarlı’ya gideceğiz.

Koçarlı’nın bizim için üç cazibesi var; İlki bu bölgedeki âyan sülalesi olan Cihanoğulları’nın yaptırdığı camii. Barok tarzda mermer mihrabı, mimberi ve neredeyse tüm iç cepheyi kaplayan kalem işi süslemeleriyle alışık olduğumuz “mazbut” camîlerden farklı olarak bir “harikalar diyarı”nı andırıyor. Bahçesindeki bezemeli mermer şadırvan da, ailenin zenginliğinin bir göstergesi gibi. Görmek istediğimiz ikinci yer ise aynı ailenin savunma amaçlı yaptırdığı kule ve etrafında bugün büyük ölçüde tahrip olmuş konak-hamam külliyesi. Rodos’lu taş ustalarının yaptığı kule, daha çok Avrupa ortaçağ mimarisinin izleri taşıyor ve aklımıza bir diğer ayan kulesi olan Arpaz konağını getiriyor.

Koçarlı’nın üçüncü cazibesi ise ünlü pideleri olacak… Gurmeler açısından gezinin belki de en keyifli zaman dilimini pidecilerde yaşayacağız… Öğle yemeğinden sonra Çulhalar Köyü kahvesinde manzaraya karşı çaylarımızı yudumlayacağız.

Sonra Batı Menteşe – Beşparmak dağ yollarında ilerleyecek ve Gaffarlar köyü yakınındaki bir Karya yerleşimi olan Mazın Kale / Amyzon’a ulaşacağız. Bu mütevazı kentin Apollon-Artemis tapınağı, ihtişamlı surları ve tonozlu dehlizlerini gezecek, dağ başında ve küçük bir yerleşim olmasına rağmen stratejik konumuyla dönemin Hellenistik kralları için önemi üzerine konuşacağız.

Hemen yakınlarda yer alan, Karaağaç ve Karacaören köyleri arasındaki Tekekale günümüzün son durağı. Batı Menteşe Dağları’nın en yüksek tepesi olan Subice Dağı üzerindeki bu Erken Hellenistik kaleye ulaşmak için 80-100 m.lik bir tırmanışı göze almamamız gerekecek. Yörede doğanın sanatı olarak tanımlayabileceğimiz gnays kütleleri arasında gezinecek ve Tekekale’nin çok iyi korunmuş kuleleriyle hem dönemin savunma mimarisi hakkında fikir edinecek, hem de Karya’lıların kendilerine özgü mezar mimarilerini gözlemleyeceğiz.

Zamanımız kalırsa, dönüş yolunda Cincin Köyü’ne uğrayıp buradaki Cihanoğlu kalesine de bir göz atmayı umuyoruz.

Saat 19.30-20.00 civarında İzmir’e ulaşmayı umarak dönüş yoluna koyulacağız.