Öğleden sonra, Denizli ilinin 6 km. doğusunda, Lykos (Çürüksu) Vadisinde bulunan görkemli LAODİKEİA Antik Kenti’ne ulaşıyoruz. Kent 2013 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesine alındı. Laodikeia, M.Ö. 3. yüzyılın ortalarında Seleukoslar (Suriye) Kralı, II. Antiokhos tarafından eşi Kraliçe Laodike adına kurulmuştur ve Roma Döneminin en görkemli kentleri arasında yer alır. MÖ. 1. yüzyılda Anadolu’nun en ünlü kentlerinden biri olur. Kazılarda ortaya çıkarılan büyük sanat eserleri bu döneme aittir. Romalılar Laodikeia’ya özel bir önem vermişler ve Kibyra (Gölhisar-Horzum) Conventus’unun merkezi yapmışlardır. İtibarını daima koruyan kent erken Bizans Dönemi’nde metropollük seviyesinde dini bir merkez olur.

Laodikeia Dinler Tarihi açısından önemli bir yerdir. İncil’de adı geçen 7 kiliseden biri olan “Kutsal Haç Kilisesi” burada yer alır. Bu nedenle kent onursal ilk “YEDİ KİLİSELER BİRLİĞİ” unvanına layık görülmüştür ve Hristiyanlık Dünyası’nın başlıca Hac Merkezlerinden biridir.

Çağlar içinden süzülüp gelen Laodikeia’yı ayrıntılı bir şekilde geziyoruz. Son yıllarda yapılan kazı ve araştırmalar hakkında bilgi alıyor, 2010 yılı kazılarında tespit edilen ve aynı yıl kazı çalışmaları tamamlanan Laodikeia (Hac) Kilisesini cam gezi bantları üzerinden dolaşıyoruz. M.S. 4. Yüzyıla tarihlendirilen Laodikeia Kilisesi ANASTYLOSİS, esaslı koruma, onarım, düzenleme, yayın çalışmaları, Avrupa Birliği Kültürel Miras / EUROPA NOSTRA AWARDS 2016 Mansiyon Ödülüne layık görülmüştü.

Günün sonunda otelimize gidiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Pamukkale’deki termal otelimizde.

14 Ocak 2024, Pazar: TRAVERTENLER – HIERAPOLIS
Sabah kahvaltı sonrasında biraz daha termal keyfi yapıyoruz. Öğle saatlerinde otelden ayrılıyoruz. Önce Pamukkale’ye adını veren Travertenleri görmeye gidiyoruz. Her yıl milyonlarca meraklı gezginin ziyaret ettiği Pamukkale, bir doğa harikası! Termal suların hava ile teması sonucunda meydana gelen beyaz travertenlerin donmuş bir şelale misali kademeli şekiller oluşturduğu ve yer yer teras biçimli havuzlar meydana getirdiği Pamukkale’nin keşfi Roma Dönemi’ne kadar gidiyor. Pamukkale Travertenler’nin hemen yanında tüm görkemiyle ayakta duran HİERAPOLİS Antik Kenti kalıntılarınınbüyük bölümü de bu dönemden. Eşsiz güzellikteki TRAVERTENLER ile birlikte HİERAPOLİS kalıntıları, 1988 Yılından bu yana UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Miras Listesi’nde yer alıyor.

Travertenlerde bilgi alıp fotoğraflarımızı çektikten sonra, HİERAPOLİS Ören Yerine giriyoruz. Bergama kralı II. Eumenes tarafından M.Ö. 190 yılında kurulan Antik Kentin, efsanevi kahraman Telephos’un güzel karısı “Hiera”nın adını taşıdığı söylenir. Aynı zamanda kutsal şehir anlamına da gelir. Antik çağda ticaret yollarının merkezinde stratejik bir yeri olan bu büyülü kentin içinde dolaşıyoruz. Nekropol Alanını, Apollon Tapınağını, Tiyatroyu, Hamam ve Müze’yi görüyoruz…

Akşamüzeri İzmir’e geri dönmek üzere hareket ediyoruz. Oldukça zengin ve keyifli bir yolculuğu tamamlarken, vedalaşıyoruz.